GAPIN SONU GÖZÜKÜYOR MU?

AZİZ EKŞİ

GAP, Türkiye’nin en kapsamlı kalkınma projesidir. Ülkenin 9 ilini içeren  bir bölgede uygulanmaktadır. Bölge, ülkenin yüzölçümü açısından %9.7’sini, nüfus açısından ise 10.7’sini kapsamaktadır. GAP düşüncesinin 1977 yılında oluştuğu anlaşılıyor. Fakat GAP yönetimin oluşturulması  ve GAP master palnıın hazırlanması  1989 yılına rastlıyor.

1990-2016 döneminde bütçeden GAP’a ayrılan yıllık pay ortalama %8.0’dir ve yıllara göre  %4.7(2001) – %14.4(2009) arasında değişmiştir.

GAP’ın önce 2005 yılında bitirilmesi planlanmıştır. Daha sonra bu tarih 2010 yılına ertelenmiştir. Son olarak ise 2019  sonu olarak revize edilmiştir.

GAP, çok sektörlü(enerji, sulama, tarım, sanayi, ulaşım, sağlık, eğitim vb) entegre bir kalkınma projesidir. Kalkınma açısından özellikle baraj, HES ve sulama yatırımları ile bunların enerji ve tarım üretimine yansımaları önemlidir.

Proje kapsamında toplam 22 baraj  ve 18  HES yapılması planlanmıştır. 2018 sonunda 19 baraj ve 13 HES tamamlanmıştır.  Enerji yatırımlarının fiziksel  gerçekleşme oranı %74 olarak tanımlanmaktadır. 

Enerji açısından bakıldığında, hedeflenen üretim  yılda 27 MİLYAR  kWh’ tir. Gerçekleşen ise henüz  11.5 MİLYAR kWh düzeyindedir. Bu değer Türkiye’de HES kaynaklı enerjinin %44’ünü oluşturmakla birlikte GAP hedefinin henüz %43’ü düzeyindedir.

Bölgede sulama potansiyeli olan tarım alanı 2.1 milyon ha,  GAP ile sulamaya açılması hedeflenen alan ise  1.8 milyon ha’dır.  2018 yılında sulamaya açılan  alan henüz 559  bin ha’dır ve hedeflenen alanın  henüz  %32’si kadardır.

Suyu tarlaya taşıyan ana-kanalların büyük ölçüde tamamlandığı(1501 km)  ve böylece sulama yatırımlarının %53 oranında gerçekleştiği belirtilmektedir. Ancak tarla-içi sulama ağı henüz tamamlanmadığı için sulamaya açılan alan kısıtlı kalmaktadır.

Bölgede tarım arazisi toplam 3.2 milyon hektardır. Proje öncesi bölgede   buğday, arpa ve baklagil gibi kurağa dayanıklı bitkilerin tarımı yaygındır.  Sulama, tarımsal  ürün desenini ve verimini etkileyen başlıca faktörlerden biridir. Bu nedenle bölgedeki  mevcut üretim deseninin  proje sonrası meyve, sebze, mısır ve soya ile yer değiştirmesi öngörülmüştür.

Fakat değişme böyle olmamıştır.  Bölgede tahıl (buğday, arpa)  tarımı yine başattır.Sulamaya açılan alanlarda pamuk tarımı yaygınlaşmıştır. Ülke pamuk üretiminin %96’sı bölgede gerçekleşmektedir. Hedeflenen mısır ve soya üretimi ise yok denecek kadar azdır.  Buna karşılık baklagil tarımı(kırmızı mercimek hariç)  terk edilmiştir.

Hayvansal üretimde önemli bir kıpırdanma  yoktur. Eskiden olduğu gibi Türkiye’deki sığır varlığının yaklaşık %10’u, koyun varlığının %19’u ve keçi varlığının %25’i bu bölgede bulunmaktadır.

GAP’a ilişkin en önemli eksikliklerden biri, uygulamayı irdeleyen bilmsel bir araştırma yokluğudur. Gerçi SBF dergisinde 1977-2017 arasını kapsayan bir inceleme(BİLGEN 2018) yayınlanmıştır. Ancak bu, daha çok konuşmalardan/tartışmalardan  yola çıkan nitel bir değerlendirmedir. 

Bölgede hastahane sayısı ve yatak kapasitesinin artışı ve sınıflardaki öğrenci sayısının azalması kuşkusuz olumlu gelişmelerdir. Fakat bölgedeki bütün illerin (özellikle Mardin, Adıyaman, Diyarbakır’ın)  göç vermeye devam etmesi, projenin sosyal açıdan da başarılı olmadığını göstermektedir. Ayrıca, (1) rant arttıkça arazilerin el değiştirmesi ve belirili kişilerin elinde toplanması, (2) yanlış sulama nedeni ile toprakların tuzlulaşması ve  (3) baklagil tarımının terkedilmesi gibi olumsuz gelişemeler de yaşanmaktadır.

Kısaca GAP yatırımları; enerji üretimine belirli ölçüde yansımıştır fakat hedefin oldukça altındadır (%43). Tarımsal üretime; gerek çeşitlilik  gerek verim açısından olumlu bir  yansıma söz konusu değildir.Çünkü hedeflenen sulama hedefinin oldukça uzağında kalınmıştır(%32).  Buna karşılık, toprağın  belirli ellerde(feodal) toplanması, toprağın tuzlulaşması gibi olumsuz gelişmeler  söz konusudur. Hedeflendiği halde mısır ve soya tarımı henüz  başlamamıştır ve özellikle soya da ithalata bağımlılık devam etmektedir. Baklagil tarımının terkedilmesi ile ise ihracatçı konumdan   ithalata bağımlı konuma düşülmüştür.

He ne kadar yetkililer ;”GAP’ın 2019 sonunda bütün unsurları ile tamamlanacağını” söylese de  bunun böyle olmayacağı açıkça gözüküyor…

——————————————————–                                                            

BİLGEN,A. 2018. 1977’den 2017’ye Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP).  Ankara Üni. SBF Dergisi, 73,3, 811 – 840