Son yıllarda sağlık sorunlarının tümü beslenmeye bağlanıyor. Beslenme sorunları ise hazır gıda tüketimine indirgeniyor. Hazır gıda deyince, her hangi bir işlem(proses) uygulanan ve ambajlı olarak pazarlanan gıdalar anlaşılıyor. Bu gıdaların tüketime hazırlanması ve muhafaza edilmesi için uygulanan proseslerin olumsuz yanı abartılırken olumlu yanı gözardı ediliyor.
Proses gıda karşıtlığına dayalı bu tek taraflı değerlendirme yanılgılara ve gereksiz kuşkulara yol açıyor. Bu nedenle, gerçekçi bir değerlendirme için gıdalara uygulanan işlemlerin sağladığı başlıca yararların da vurgulanması gerekiyor:
(1) Gıda kaybı azalıyor. Çünkü gıdaların hasattan, sağımdan ya da kesimden sonraki raf ömrü kısıtlıdır. Tüketimden artan kısım uygun bir yöntemle muhafaza edilmezse kısa sürede bozuluyor. Kurutma, soğutma, dondurma, pastörizasyon gibi işlemlerle raf ömrü uzatılarak öncelikle gıda kaybı azaltılıyor.
(2) Gıdaların bulunurluğu artıyor. Bir çok gıda ancak belirli yörelerde yetişiyor ya da üretimi mevsime göre dalgalanıyor. Oysa dengeli beslenme için her yöre ve her mevsimde farklı gıdaların tüketilmesi gerekiyor. Raf ömrünün uzatılması ile gıdaların yetişmediği yöre ve mevsimde de bulunurluğu sağlanıyor. Böylece gıda prosesleri dengeli beslenmeye dolaylı katkıda bulunuyor.
(3) Gıda zehirlenmeleri önleniyor. Patojen mikroorganizmalar süt, et, sebze gibi çiğ gıdalarda kolayca gelişiyor ve gıda zehirlenmeleri de daha çok bu gıdalardan kaynaklanıyor. Bu tehlikenin önlenmesi için de gıdaya ısıl veya başka bir koruma işlemi uygulanması gerekiyor.
(4) Kalıntı kontrolu yapılıyor. Güncel gıda güvenliği tehlikelerinden biri de pestisit, hormon, antibiyotik kalıntısıdır. Bu nedenle işlenmeden veya pişirmeden önce gıdada kalıntı varlığının kontrol edilmesi önemlidir. Bu kontrol testlerinin ev ölçeğinde uygulanması söz konusu değildir. Fakat endüstriyel ölçekli üretimde bu testlerin uygulanması zorunludur.
(5) Gıdaların yararlanırlığı artıyor. Uygulanan özellikle ısıl işlemlerin nişasta, protein, pigment gibi büyük moleküllü bileşiklerin sindirilebilirliğini ve yararlanırlığını artırdığı bir gerçektir. Yemek pişirme sırasında da ortaya çıkan bu dönüşümler de beslenme fizyolojisi açısından olumludur.
(6) Gıdaların lezzeti gelişiyor: Gıdaların besin değeri ve güvenli oluşu kadar duyusal özellikleri de önemlidir. Çünkü, tüketicinin gıdada aradığı birinci özelliğin lezzet olduğu anlaşılıyor. Çoğu gıdanın rengi gibi kendine özgü lezzeti de işleme sırasında oluşuyor. Çay bunun tipik örneğidir. Çekici rengi ve burukluğu yeşil yaprağa uygulanan soldurma, kıvırma, fermentasyon, kurutma gibi işlemlerden kaynaklanıyor. Simit başka bir örnektir. Rengi ve gevrekliği hamuruna olduğu kadar pişirme koşullarına da bağlıdır.
(7) Hazırlanma kolaylığı sağlıyor: Öte yandan ambalajlı hazır gıdalar mutfakta depolama kolaylığı, hazırlama kolaylığı, dozlama kolaylığı, yemek çeşitliliği ve zaman tasarrufu yararlar da sağlıyor.
Görüldüğü gibi uygulanan prosesler gereksiz değildir. Tam tersine gıda kaynaklı tehlikeleri bertaraf etmenin et etkili yoludur. Gıda güvenliği ve güvencesi açısından zorunludur. Bu nedenle; proseslere karşı olmak yerine daha iyi proses arayışında olmalıyız. Örneğin; vitamin kaybına yol açıyor diye eti pişirmekten vaz geçemeyiz. Ama daha sağlıklı bir pişirme yöntemi seçebiliriz. HMF oluşuyor diye geleneksel pekmezi terk edemeyiz. Fakat, koyulaştırma yöntemini geliştirerek pekmezin yanmasını önleyebiliriz.