Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ne çay ne de şeker!… Doğu Karadeniz için geçim kaynağı arayışında  gündeme geliyor çay… Zihni Derin’in çabaları ve 1924 yılında 407 sayılı yasa ile çay üretimine kapı aralanıyor. Ancak çay kültürünün yayılması o kadar  kolay olmuyor.

1980’den bu yana tarım ve gıda sektöründe gerileme yaşandığı bir gerçektir. Bu dönemin sona ermesi için bakan değil paradigma değişikliği gerekiyor. Eski paradigma; liberal yaklaşımla tarımın serbest piyasa koşullarında dalgalanmaya bırakılmasıydı. Bu dalgalanmanın ülke, çiftçi ve tüketici açısından hangi kayalara çarptığı görüldü.

Türkiye, ekili tarım alanı açısından %0.8 pay ile dünyada 30’uncu, üretim değeri açısından ise %2.1 pay ile 9’uncu sırada yer almaktadır. Coğrafi açıdan tarıma çok elverişli olduğu söylenemezse de uzun yıllar kendine yeterli olmayı başarmıştır. Ancak 1980 sonrası IMF ve DTÖ gibi kuruluşlarca dayatılan liberal politikalarla gelinen noktada  tarımsal üretimin yeterli olduğu söylenemez. Üretimde mutlak artışlar olsa da yeterlilik açısından bu durumun “gerileme” olarak tanımlanması yanlış olmaz.