Günümüzde toplumların gelişmişlik düzeyi farklı kriterlerle tanımlanıyor. Bunlardan biri de yılda kişi başına ambalaj kullanımıdır. Bu değer dünyada 110 dolar iken, Türkiye’de 200, AB’de 250, ABD’de 350 ve Japonya’da 550 dolardır.Dünya ölçeğinde ambalaj sektörünün büyüklüğü ise 700 milyar dolardır ve bunun yarısını gıda ambalajı oluşturuyor.
Tek başına bu veri bile ambalajın gıda için ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Fakat bu gerçek ortada iken, ambalajın gereksizliğini savunanlara ve “ambalajlı gıdadan uzak durulmasını” önerenlere de rastlıyoruz. Kuşkusuz, her süreç gibi ambalajlamanın da olumsuz yanları vardır. Gıda maliyetini artırması, çevreye yük oluşturması, malzemeden gıdaya zararlı madde göçme(migrasyon) olasılığı gibi. Bu olumsuzlukların minimum düzeye indirgenmesi gerektiği açıktır. Fakat, ambalajın yalnız olumsuz yanlarına odaklanılması ve sağladığı yararların gözardı edilmesi yanlıştır. Böylece hem ambalajlı gıda hakkında yersiz bir kuşku yaratılıyor hem de açıkta gıda satışına açıktan arka çıkılıyor.
Oysa, matematiğin uygulanmasında 4 işlem ne kadar önemli ise ambalajlama açısıdan da 4 işlev o kadar önemlidir. Bu nedenle ambalajın; içerme, koruma, kolaylık ve iletişim diye tanımlanan 4 işlevinin zaman zaman anımsanması gerekiyor:
(1) İÇERME işlevi, belirli miktar gıdayı bir arada tutmasıdır. Bu miktar miligramdan tona kadar değişebiliyor. Böylece gıdaya bir yerden başka yere taşınma olanağı sağlanıyor. Gıdanın tarladan fabrikaya, fabrikadan markete ve marketten eve ve ayrıca ülkeden ülkeye ve kıtadan kıtaya taşınması ancak bu yolla gerçekleşebiliyor. Her gıdanın; istenilen büyüklükte, her mevsimde ve dünyanın her köşesinde bulunması gerçekleşiyor. Böylece ambalaj, gıda güvencesinin sağlanmasına katkı sağlıyor.
(2) KORUMA, ambalajın en yaşamsal işlevi. Gıdayı öncelikle yağış, güneş, nem gibi klimatik faktörlerden koruyor. Nemli gıdalardan suyun buharlaşmasını (kurumasını) önlerken kuru gıdaların nem bağlamasını(nemlenmesini) engelliyor. Düşme, çarpma ve baskı gibi faktörlerin yol açtığı ezilme, kırılma gibi fiziksel değişmeleri kısıtlıyor. Toz, gaz, böcek ve özelliklle mikroorganizma bulaşmasını engelleyerek gıdanın bozulmasını geciktiriyor. Daha da önemlisi gıda zehirlenmelerini önlüyor. Böylece ambalaj, gıda kalitesinin korunmasına ve gıda güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunuyor.
(3) KOLAYLIK işlevi, ambalajın günlük yaşama ilişkin faydalarını içeriyor. Tüketici markette daha çabuk karar verebiliyor. Satın alma sonrası gıdanın eve taşınması ve evde depolanması kolaylaşıyor. Yemeğin bileşenleri daha duyarlı dozlanabiliyor. Yemeği hazırlama ve pişirme süresi kısalıyor. Sofrada yemek çeşitliliğine katkı sağlıyor. Kadının çalışma yaşamına katılması ile bu işlevin önemi artıyor. Böylece ambalaj, yaşam kalitesinin yükselmesine destek oluyor.
(4) İLETİŞİM işlevi, tüketicinin kafasındaki soruların yanıtlanması açısından önemlidir. Etiket üzerinden tüketiciye; gıdayı kimin ürettiği, gıdanın hangi bileşenlerden oluştuğu, hangi katkıları içerdiği, alerjen içerip içermediği, kaç gram veya litre olduğu, hangi tarihte tüketilmesi gerektiği ve kaç TL olduğu hakkında bilgi veriliyor. Böylece ambalaj, içeriği dışarıya yansıtıyor ve bilinçli tüketime yardımcı oluyor.
Bu noktada, ambalajın olumsuz yanlarına da değinmeden olmaz. Bunların başlıcaları; gıda maliyetini artırması, çevreye atık oluşturması ve malzemeden gıdaya zararlı madde göçme(migrasyon,korozyon) olasılığıdır. Ancak sağlanan gelişmelerle bu olumsuzlukların giderek azaldığı görülüyor. Örneğin birim hacım gıda için gerekli ambalaj miktarı zamanla azalıyor.1991’den 2010’a malzeme ve proses optimizasyonu ile sağlanan ambalaj tasarrufu; camda %15,metalde %16, plastik ve laminede %31, kağıt ve kartonda ise %38’dir. Bu gelişme hem gıda maliyetinde ambalajın payını hem de çevreye ambalaj atığını azaltıyor. Atık toplama sistemleri ve dönüştürme teknikleri de bu azalmaya katkıda bulunuyor. Ambalajdan gıdaya zararlı madde geçme olasılığı ise izin alma süreci ile kontrol ediliyor. Her plastik değil, ancak migrasyon testinden geçen plastikler gıda ambalajı olarak kullanılabiliyor
Kısaca; ambalajın gıda güvenliği açısında tehdit oluşturduğu abartılı ve yanıltıcı bir görüştür.Bu yolla ambalajlı gıda hakkında gereksiz kuşku yaratarak açıkta gıda satışına kapı araladığımızı unutmayalım. Gıda güvenliği açısından asıl tehdit işte budur.
Gerçekte ise ambalajın gıdayı koruduğu ve gıda güvenliğini sağladığı gün gibi ortadadır. Ayrıca gıda ısrafının azalmasına ve yaşam kalitesinin artmasına da katkıda bulunmaktadır. Gıda bağlamında ambalajın vazgeçilmezliği de bundandır.